Haber

Rauf Denktaş’ın En Büyük Sırrı! Büyük Oğlu Raif Denktaş’ın Ölümünün Gizemini Biliyor muydu?

KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ölümünün 12. yıl dönümünde törenlerle anılıyor. Denktaş, mücadele dolu yaşamı boyunca büyük acılar da yaşadı. Üç çocuğunu trafik kazasında kaybeden Denktaş’ın büyük oğlu Raif Denktaş’ın hikayesi ise oldukça trajik.

Kıbrıs Adası’nın en değerli siyasi aktörlerinden Rauf Denktaş’ın oğlu Rauf’un bu bilinmeyen hikayesini hep birlikte hatırlayalım.

Rauf Denktaş, Raif’i çocuklarının en cesur, en sert ve en idealisti olarak tanımlıyor.

Raif, cesaretinin yanı sıra hem zeki hem de çalışkandır.

ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde okuyor, 3 yabancı dil biliyor, beste yapıyor ve şarkı söylüyor.

26 Ocak 1951’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucusu ve eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Aydın Denktaş’ın çocuğu olarak Lefkoşa’da doğdu.

Doğduğu günlerde Kıbrıs, Birleşik Krallık’ın kolonisiydi.

Raif Denktaş küçük yaşlardan beri sol ideolojiye ilgi duyuyordu. Üniversite eğitimi için gittiği ODTÜ’de bu görüşlerini daha da pekiştirdi.

Raif’in çocukluğu ve gençliği Kıbrıs’ta savaş ve çatışma içinde geçti.

Enosisçi Yunan milislerine karşı gerilla faaliyetlerine katıldı.

1974 öncesinde Kıbrıs Türklerinin adada korumasız kaldığı dönemde arkadaşlarıyla birlikte siperlerde yattı ve Türk Mukavemet Teşkilatı’nın çalışmalarını yürüttü.

Raif, 1970’lerdeki öğrenci hareketleri içinde kendine yer bulmuş ve emperyalizme, adil paylaşıma ve insancıl yaşama karşı söylemleriyle sol yelpazede aktif olarak siyasetin içinde yer almıştır.

Böylelikle 1974 öncesinde adayı terörize eden EOKA faşizmine karşı silaha sarılan ve hukuki savunma yapan Türk gençliğine öncülük ediyor.

Türklerin ve Rumların barış içinde yaşadığı, farklılıklarını kültürel zenginliğe dönüştürdüğü özgür bir Kıbrıs için içeride mücadele ediyor.

Bu nedenle adayı Yunanistan’a bağlama hayali kuran enosisçi Helen ırkçılarının saldırısına uğrar ve defalarca ölür.

Ancak Rauf Denktaş’ın dediği gibi EOKA direnişine bir adım dahi geri adım atmadan devam ediyor.

Hatta 1974 Barış Harekatı’nda kamuoyuna bile görünmeyen birçok siyasetçinin aksine, elinde tüfeği, başında miğferiyle EOKA’ya karşı Türk askerlerine kurşun bile sıktı.

Harekatın tamamlanması ve Yunan faşizminin yenilgiye uğratılmasının ardından Raif, EOKA’nın ve enosis ideallerinin bulunmadığı bir Kıbrıs’ta kendisinin ve Rumların barış içinde yaşayacağı günün geldiğine inanmaya başlar.

Ancak işler Raif’in beklediği gibi gitmeyecektir.

1980 yılında Türkiye’de askeri darbe olmuş ve Kenan Cihan’ın liderliğindeki Cunta yönetime el koymuştur. Bu durum Türkiye’nin Kıbrıs politikalarını da etkileyecektir.

Askeri darbeyle birlikte Raif’in hayalleri yok olmak üzeredir. Çünkü Kıbrıs artık Türkiye’nin barışın garantörü olduğu bir toprak parçası değil, kendi jeostratejik hedefleri çerçevesinde yerleştiği bir üs.

Demografik yapısı değişen Kıbrıs’ta Raif’in babası Rauf Denktaş, Kuzey’de ilan edilen Türk devletinin kurucu cumhurbaşkanı olur.

Raif’in görüşleri babasının tüm ısrarlarına rağmen değişmez.

Raif, KKTC’nin kurulduğu 1983 yılında Lefkoşa’daki Hilton otelinde çok sert bir konuşma yapmıştı. Bu konuşma, yalnızca çocukluğundan beri uğruna canını ortaya koyduğu Yunan faşizmine değil, aynı zamanda Kuzey Kıbrıs’ta istikrarı alt üst eden Türkiye’deki 12 Eylül yönetimine de yöneliktir. Raif hayatında ilk kez Yunan faşizminden farklı bir duruş sergiledi.

Bu nedenle Türkiye destekli Kuzey Kıbrıs yönetiminden çok sert tepki aldı ve hatta vatana ihanetle suçlandı.

Baba Rauf Denktaş, “Zulmün her türlüsünü gördüm ama olanları görünce ilk defa gözlerimden yaş geldi.” Çünkü ne Rauf Denktaş 12 Eylül yönetimine karşı koyacak kadar güçlü, ne de oğlu Raif baskılara boyun eğecek kadar zayıf.

Kıbrıs’ta hem mimar hem de akademisyen olarak çalışıyor. 1985 yılında ise öğretmenlik yaptığı mimarlık fakültesinden ayrılıp evine gitmek üzereyken, 34 yaşında arabasının askeri kamyonla çarpışması sonucu hayatını kaybetti.

Cenaze töreninde Raif’in tabutu üzerinde diz çöken Rauf Denktaş, “Raif’im aslanım! “Bunu sana kimin yaptığını biliyorum, onların yanına kalmasına izin vermeyeceğim” dedi ama sessizliğini bozmadı. hayatı boyunca bu olay hakkında.

Raif Denktaş’la birlikte Haluk Levent’in daha sonra albümüne dahil ettiği ‘Zeytinden Aşı Mısın’ müziğini ve asla taviz vermediği fikirlerini geride bıraktı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu